Kuş Avları Avlanma Biçimi.


Bıldırcın yaklaşık 20cm. boyunda,50-120 gr. ağırlığında,kısa yumurta biçiminde kısa kalınca gagalı,kısa kanatlı kısa kuyruklu bir göçmen kuştur.Latince adı: Coturnix coturnix tir.Başının üstü kızıl kahverengi olup,boylamasına üç çizgi vardır.Vücudunun her iki yanında uzunlamasına seyirli kirli beyaz ve kahverengi çizgiler bulunur.Bu çizgiler karına yaklaştıkça soluk renk alır ve karın kirli beyaz , sarı-gri arasında bir renktedir.Erkeğinde baş altında koyu renkli kolye bulunur.Dişide bu kolye bulunmaz,buna karşılık dişilerin göğsünde kahverengi fazladır.



  Yaşama Şekli :
Bıldırcın en çok buğday olmak üzere sırasıyla arpa,yulaf ayçiçeği anızları ve domates tarlalarında yerleşip yaşamayı severler.Tarlaların kesilmesi ile birlikte yere düşen tanelerle beslenip yağlanır.Gündüz tarlalarda keşilmiş ekin sapları,saman yığınları,çalılar arasına gizlenir.Kendisine iyice yaklaşılmadıkça kolay kolay uçmaz.

Avcılığı:
Mantuka tabir edilen bir sopayla çalı diplerine vurarak sinmiş bıldırcınlar uçurulur ve tüfekle vurulur.Köpekli avcıların dahi çok rağbet ettikleri bu sopa sıcaktan kokuyu atlayan köpeğe yardımcı olarak kullanılır.

Bıldırcın avı genelde sabah ve akşam üzeri yapılır.Öğle sıcağında bıldırcın kolay kolay kalkmaz.Yerden pek yükselmeden çok defa hafif kavisli bir istikamet ederler.İlk kaldırıldığında vurulmamışsa konduğu yere dikkat edilerek tekrar bulmak mümkündür.Bıldırcın avı için silindir(kaval) şoklu tüfekler ve hafif dolu fişekler (28-30 gr.) tercih edilmelidir.

Atmaca ile bıldırcın avı ise, Karadeniz Bölgesinde çok sevilen ve yüzyıllardır yapılmakta olan bir avlanma şeklidir.

Yemeği:
Dünyada mevcut av kuşları arasında eti en makbul olan bıldırcındır.
Bıldırcın ne kadar mümkünse o kadar taze yenilmelidir.Bıldırcın tıpkı balık gibidir.Ne kadar taze olursa o kadar lezzetli olur.Çeşitli yemekleri yapılır.
Bostan patlıcanın içine konarak fırında ve tencerede pişirildiği gibi ızgarası veya tavada kızartması da gayet lezzetli olmaktadır.

KEKLİK AVI

 
       Kınalı Keklik çok geniş bir yayılış alanına sahip olup Avrupa'nın güneyindeki Doğu Pirenelerde, Güney Fransa'nın yüksek dağları, Alpler, Karpatlar ve Balkanlarda, Yunanistan'da, Akdeniz adaları, Anadolu, Filistin, İran, Afganistan,Pencap, Hazar Denizi, Keşmir, Pamir, Himalaya, Çin, Moğolistan ve Doğu Tibet'te bulunur.

Foto:Murat BALCI

      Kekliğin gagası ve ayakları kırmızıdır. Gözünden başlamak üzere gerdan kısmını kaplayan ve içerisinde kalan beyaz bir bölgeyi çevreleyen bir şeride sahiptir.Avcılar arasında yoz diye tabir edilen yaşlı erkek keklikte alın çizgisi, gaga ile göz arasındaki bölge ve göz üzerindeki çizgi siyahtır. Tepe, ense, göğüsün ve gövdenin üst kısımları mavimsi gri renktedir. Bu renk sırt kısmında az veya çok şekilde bulanık kırmızı bir hal alır.
        Göğüsün alt kısmı ve karın , pas sarısı, gövdenin yan kısımlarındaki kanat kalemleri ve büyük göğüs tüyleri renkli bantlar halinde olup, bu bantların uçları kahverengidir. Bu kısmı, siyah ve dar bir şerit çerçevelemektedir. Kuyruk kırmızı-kahverengi, orta kuyruk tüyleri gri-kahverengidir. Dişi keklik erkeğe nazaran daha küçük olup, boyun kısmında bulunan siyah şerit daha dardır ve erkekte olduğu gibi aşağıya kadar uzanmaz. Ayrıca dişinin tüm renkleri erkek kekliğin renklerine nazaran daha mat bir görünümdedir.

 

      Keklik sonbahar ve kış başlangıcına kadar sürüler halinde yaşar. Kış ortaları veya sonlarına doğru ise çift-çift ayrılırlar. Nisan ayı dolaylarında, keklik 9-20 arası yumurta yapar. Kuluçka süresi 20-22 gündür. Palazlar çıktıktan sonra bu yavrulara dişi ve erkek keklik birlikte bakar ve göz-kulak olurlar. Büyüyen keklikler bir sürü (alay) teşkil ederler.
       Keklik çok iyi işiten ve hızlı koşan (seken) bir kuştur. Kendisini tehlikede hissedince kaçar ya da pısarak tehlikenin geçmesini bekler. Hareketli olduğu zamanlar, sabahın erken saatleri ve akşam üstleridir. Gündüz sıcak saatlerde fazla gezinmez. Kekliğin düşmanları tüm yırtıcı kuşlar, kargalar, tilki, sansar, gelincik vb. hayvanlardır. k119.jpg (180996 bytes)

Foto:Murat BALCI

      Keklik genelde üç tip arazide bulunur ve avlanır. Bunlardan birincisi taşlık ve çalısı az olan dağlardır. Böyle yerlerin kekliği diğer yerlerin kekliğine göre küçük olmakla birlikte avlanması da güçtür. Bunlar avcıyı ve köpeği uzaktan görünce saklanacak çalı bulamadıklarınmdan sekmeğe başlarlar ve bir müddet sekip uzaklaştıktan sonra saçma menzilinden uzakta uçarlar. İkincisi kısa meşelikler arasında tarlalar bulunan arazidir. Böyle araziler keklik avının en iyi yapılabileceği arazilerdir. Bu tip arazilerin kekliği diğerlerine göre daha iri olur. Çünkü kısa meşeler arasında keklik çok iyi pısar. Bundan sonrası artık av köpeğinin marifetine kalmıştır. Pısan kekliği yakından fermalıyarak teker teker kaldırır. Üçüncü arazi tipi ise tarlık ve çalılık, otluk bazı yüksek yerlerdir. Bu gibi yerlerin de kekliği iri olur. Ancak fazlaca ot olduğundan çok iyi bir köpeğe ihtiyaç vardır. Keklik bu gibi yerlerde avcının hemen ayağının dibinden fırlar ve avcıyı şaşırtır. Keklik avında mevsimine göre 7-6-5 numara saçma kullanılır.

      Kekliler kışın sert geçtiği yıllarda telef olabilirler. Kışın etkisinden kurtulmak için genellikle su kenarlarını tercih ederler. Bu arayışları uçarak olmaz. Genellikle yürürler. Bu yürüyüşleri esnasında kuyrukları dikilmediği için kara sürtünmekten kuyruklarında yumruk kadar bir kartopu oluşur. Bu da kekliklerin uçmasını engelleyerek ölmelerine sebep olabilir. Böyle zamanlarda bilinçsiz yerli ahali, dağlara çıkarak keklik nesline büyük zararlar verirler. Kekliğe, zehirli atıklar ve ilaçların verdiği zararların yanında, palaz ve yumurtalarının toplanması da büyük tahribatlar verir.

 

ÇULLUK AVI( Scolopax rusticola)

 

       Çulluk yörelerimize göre değişik adlarla anılır; yelfi, yelve, bakaça, lökçe vb. gibi. Bacakları oyluk kısmına kadar tüylüdür. Çulluğun sırt kısmı koyu kahve  renginde olup, pas renginde lekeler bulunmaktadır. Aynı kesimler üzerinde yer yer grimsi lekeler de görülmektedir. Alın kısmı sarımtırak gri olup, baş tüylerinin ayırma yerinde 3 tane siyah ve pas renginde enlemesine çapraz çizgiler vardır. Gözün üzerinde de açık sarımtırak bir çizgi bulunur. Kursak ve boyun kısmı sarımtırak beyaz, daha aşağı kısımlarıda sarımtrak gri renkte olup çok sayıda koyu renkte ve çaprazvari dalgalı tüyleri ihtiva etmektedir. Kanat teleklerinin ilkini teşkil eden büyük teleğin önünde iki adet küçük,  sivri uçlu ve sert bir telek bulunmakta olup, bunlardan büyük olanı ressamlar tarafından kullanılmaktadır.

culluk1.jpg (7046 bytes)

      Uzunluğu 27-30.5 cm. Kanatları gerilmiş bir halde iken 60-66 cm. Gagası 6.6-8.2 cm. Bacağı 3-4 cm. civarındadır.

     Dişinin rengi erkeğinden çok az farklıdır. Dolayısıyla boyut bakımından da erkeğini dişisinden ayırt etmek zordur.

     Gagası üzerinde zengin bir sinir dokusu içeren yumuşak bir deri bulunmaktadır. Bu sayede hayvan yemini mükemmel bir şekilde ve kolaylıkla bulabilmektedir. Çulluğun gagası üzerinde yapılan anatomik araştırmalar sonunda hayvanın gagasının uç kısmının gaga açılmadan yukarıya doğru bükülebildiği tesbit edilmiştir. Çulluk, gagasının bu kabiliyeti, toprak içerisinde yemini ararken kullanmakta ve gaganın bu hareketi dolayısıyla topraktaki kurtlar ve solucanlar ürkerek harekete geçmekte ve dışarıya çıkmaya zorlamaktadır.

     Çulluğun çok geniş bir yayılış alanı vardır. Kış devresini Akdeniz ülkelerinde, İran, Hindistan ve Çin�de geçirir.Ilık geçen kış aylarını Avrupa�da ve İngiltere- İskoçya�da dahi geçirdiği görülmektedir. Ülkemizde geçit kuşu olarak raslandığı yerler ; özellikle kuzey, kuzeybatı ve Anadolu�dur. İç Anadolu özellikle Ankara avcıları tarafından fazlaca rağbet görmez. Bunun  sebebi bu yörelerde avın az olmasından ötürü değil, diğer avların (keklik vb.) fazla bulunur olmasındandır.

   Çulluk yuvasını ormanın oldukça rutubetli ancak girip çıkması güç olmayan bir yerinde seçerek orasını kuru yaprak ve kamışlarla döşer.Bu yuvaya genellikle 3-4 adet yumurta yapar. Yumurtaları oldukça yuvarlak olup kabuğu mattır. Kuluçka müddeti 18-19 bazende 21 güne kadar çıkabilir. culluk3.jpg (34080 bytes)

     Çulluk yaşayış şekline göre genel olarak gececi ya da alacakaranlık kuşudur.  Gündüzleri rahatsız edilmediği taktirde sakin ve korunmalı bir yerinde saklanır ve alacakaranlıkta ve gece gıdasını aramak için harekete geçer. Besinin kurtlar, sümüklü böcekler, solucanlar vb. teşkil eder.

     Çulluğun sakin zamanlarda yürüyüşü yavaş, fakat ilk uçuşunda kalkışı gürültülü ve serttir. Açık arazide uçmaktan hoşlanmaz. Av esnasında vurulmamışsa, silah sesinin ardından derhal ve hızla yere iner ve koşarak izini kaybettirmeye çalışır.

     Orman çulluğunun yüksek sesle ötüşü genellikle çiftleşme zamanlarında duyulur. Bu ses iki tonlu olup birisi yüksek sesli ve daha ziyade erkeğe mahsustur. Diğeri daha ince ve keskin olup psvst....   veya puisz... şeklinde ses vermektedir. Dişi civcivlerini dak-dak sesleri ile çağırır. Çulluk kafes hayatına dayanamayan bir kuştur. Bunun sebebi ya alışamaması ya da gececi bir hayvan oluşu dolayısıyla gündüzleri gizlenmek istemesi olabilir.

culluk4.jpg (19145 bytes)         Çulluk girilmesi ve gezilmesi çok güç yerlere sığınan bir hayvan olduğundan bol avlanabilen bir av kuşu değildir. Çulluk avı bek ve köpek avı olarak iki şekilde yapılır. Yağmur yağarken dallardan dökülen su damlacıklarını sevmeyen çulluklar, saklandıkları ormanlık-çalılık ve sarplardan yol kenarlarına, patikalara çıkarlar. Böyle zamanlarda buralarda aranan çullukların avlanması daha kolay olur. Çulluk avında mümkün olduğu kadar geniş şoklu kısa namlulu silahlar ve ince saçma kullanmak gerekmektedir. Kısa namlulu  ve açık şoklu silahlar hem saçmaların daha çabuk dağılmasını hemde ormanlık-çalılık yerlerde daha rahat hareket etmeyi sağlarlar.

     Soğuk ve yağışlı havalarda avlanılması gereği ile avcının yanında ince bir yağmurluk bulundurması gerekir. Av esnasında rahat hareket edebilmek gerektiğinden, kalın bir gömleğin üzerine giyilmiş kaz tüyü yelek avcının rahat etmesini ve kolay tüfek omuzlamasını sağlayacaktır. Genellikle ormanlık sarp arazilerde avlanıldığı için avcının yanına yabandomuzu avında kullanılan fişeklerden birkaç tanesini alması tavsiye edilir. Orman içerisinde grup halinde avlanılıyorsa oranj renkli şapkalar giyilmesi ve avcıların birbirlerini kollamaları çok eksantrik ve zigzaklı uçuşlar yapabilecek olan çulluk avında gereklidir. Ayrıca avlanılırken, güneş herzaman arkaya alınmalıdır.

     Çulluk eti çok lezzetlidir. Ancak yeni avlanmışının eti sert olduğundan birkaç gün bekletilip (bayatlatılıp) daha sonra terbiyesini yaparak tüketilmesinde fayda vardır. Çulluğun mantarlı yahnisi çok iyi olur. Romalıların yaptığı gibi temiz bağırsakları ezilerek garnitür olarak ta tüketilebilir. Pişmiş çulluğun gagasını atmayarak yemek esnasında etinin üzerine saplamak eskiden beri süregelen bir adettir.

 

ÖRDEK AVI

             Ördek avını meskûn mahallerden uzak her türlü göl, gölet, deniz, su kanalları, su birikintileri, sazlık alanlarda yapmak mümkündür. Ağır kış şartlarında ördek meskûn mahallere daha çok yaklaşabilir. Önemli olan önce ördek avını nerede rahatça yapabileceğinizi tespit etmektir. Özellikle, sabah ve akşam avları için ördeklerin göl-kara-göl güzergâhında yakın geçtikleri noktaları bulmak ve oralarda beklemek, gündüzleri ise, sazlıklar arasında bot veya kasık çizmesi ile dolaşarak parlama avı yani ördeğe sessizce yaklaşıp daha sonra havalandığında ateş etmek, veya mühre denilen plastik ördeklerden gölün içinde açık alanlara belli bir düzen dahilinde dizerek yukarıdan geçen ördeklerin ilgisini çekmek suretiyle yapılır.
 

            Mühre avında gizlenmek için etraftaki sazlıklar veya kamuflaj ağlar kullanılır. Ayrıca ördek düdüğü kullanmak daha fazla çekicilik sağlar.

            Ördek avı için tavsiye edilecek tüfek çeşitleri yarı otomatik veya süperpoze olup 71 veya 76 cm. namlulu olması gerekir. Ancak parlama avı için daha kısa namlulu açık şoklu tüfek kullanılabilir. 12 kalibre yarı otomatik tüfek kullanacaksanız ful şok takmanız gerekir. Süperpozeyi tercih etseniz de yine şoklar full-full / full-mod. olmalıdır.
12 kalibre için de tavsiye edilen fişek ise, parlama avında 32-36 gr. 5-7 no. fişek mühre avında 32-36 gr. 6-7 no. fişek, geçit avlarında 3-5 no. fişektir. Fişeğin gramajını artırmak saçma adedini artırarak bir avantaj olarak görünüyorsa da fişeği hantallaştırmaktadır. Yani fişeğin sürati azalmaktadır. Bence düşük saçma gramajlı ancak barut hakkı fazla olan fişek yüksek geçen ördekte daha iyi netice verir. Hatta Kettner firmasının özel ördek fişekleri 24 gr.dır. Ördeğin, bıldırcın ve çulluk gibi kuşlara nazaran çok hızlı bir hayvan olduğu, vücudunun yağ ve kalın tüy tabakasıyla kaplı olması ördeğe diğer kuşlara nazaran daha dayanıklılık sağlamaktadır. Düşük süratli saçma ördeğe tam olarak işlememektedir.

 

          Ördek avı, kış aylarında olması nedeniyle kalın ve özel giyim gerektirir. Öncelikle içimize yün fanila ve uzun kilot giymelisiniz. Havanın durumuna göre muhtelif kazak ve gömleklerin üstüne av yeleğinizi ve en üste tercihan kamuflaj veya saz rengi parka, altınıza normal pantalon veya su geçirmez özel pantalon giymelisiniz. Çizmeniz yüksek konçlu ve kaliteli kauçuktan olmalı, eğer yürüyüş avı değil de bekleme avı yapıyorsanız veya sandal içindeyseniz, çizmeleriniz en aşağı bir hatta iki numara büyük olmalı ki fazlaca yün çorap giyilebilsin ve arada hava boşluğu kalsın. Ancak günümüzde ayağı sıcak tutmak için bir çok değişik, özel malzemelerden imal edilmiş çoraplar, içlikler ve -40?C�ye kadar dayanıklı botlar mevcuttur. Tabii tüm bu tür malzemeler size ekstra maddi külfet getirecektir.

          Ördek avı ve kaz avı en çok teçhizat gerektiren avlardır. Tüm giyiminize ilave olarak av çantanızda mutlaka yedek çorap, pantolan ve eldiven bulundurunuz. Herhangi bir suya düşme veya ıslanma hallerinde hayatımız bu yedek malzemeye bağlıdır. Hiç kimse arkadaşının yedek malzemesine bel bağlamamalıdır. Av bıçağınızın dışında el feneri, düdük, pusula, 5-6 metre sağlam bir ip, küçük bir şişe içinde ispirto, kuş askısı, ördek düdüğü, çakmak ve kış avlarında her zaman küçük bir baltayı av çantanızda bulundurmanızda fayda vardır. Burada önemli olan nokta beklenmedik bir soğuk hava veya ıslanma durumunda ateş yakmayı sağlamaktır. Ördek avlarında yine yanımızda birden fazla yün bere ve şapka bulundurunuz. Hatta çok soğuk havalar için sadece gözleri açıkta bırakan yün berelerden taşıyınız. Çok kalın deri eldivenler yerine 2-3 adet ince yün eldiven taşırsanız, daha rahat atış yapar ıslandıkça kuru eldiven kullanırsınız.
Ördek, sürati 100 km�yi geçebilen bir kuştur. 
 
 

         Parlama ve mühre avlarında ördeğin tam üstüne atış yapmanız yeterlidir. Geçit yapan bir ördeğe atış yapacaksanız, size olan uzaklığı gözönüne alarak makul bir önleme vermeniz şarttır. Diğer bir nokta da atış sırasında heyecan yapmadan ördeğin iyice yaklaşmasını beklemek ki bu da ördeğin cinsini seçecek veya renklerini görecek kadar yaklaşmasıdır. Siyah olarak gördüğünüz her kuş en aşağı sizden 60-70 metre uzaktadır. Ördek size yaklaşana kadar kesinlikle hareket etmeyin ve gözlerinizi ördeğe dikerek seyretmeyin. Çünkü gözleriniz ördek tarafından yansıtıcı ayna gibi görülecektir.
Hiçbir zaman buz tutmuş göl üzerinde yürümeye kalkışmayın. Çok soğuk kış şartlarında ördek kendini buz tutmamış neresini bulursa, oraya atar. Bu durumlarda ördeğin gidebileceği çok fazla adres olmadığı için bulması ve vurması kolaydır.

 

KAZ AVI

Kaz avı için iki ana yöntem vardır.

1- Güme avı
2- Çevirerek yaklaşma avı

GÜME AVI

Güme avının inceliği, gümeyi kazların geçiş yoluna en yakın yere yapmaktır. Bu da kazları günlerce önceden gözlemlemekle olur. Bu iş için ya en azından bir gün önce av merasına gidip tespit yapmak ve gümeyi kazarak hazırlamak, ya da bu işin ehli bir köylü veya o civarın avcısı ile işi koordine edip, av sabahı doğrudan hazır gümeye gitmektir. Kaz avında güme, kazın yaylım yaptığı tarlalarda çukur kazmak suretiyle olur. Göğüs hizasında kazılan çukur, daha sonra çevreye uyum sağlayan ot, saman, kamuflaj ağlar vasıtası ile örtülür. Kar, söz konusu olduğunda kamuflaj için yatak çarşafımızı da kullanmamız gerekebilir. Dikkat etmeniz gereken önemli noktalardan birkaçı  ise; çukurdan çıkardığımız toprağı kesinlikle gümenin etrafında bırakmamak ve etrafa iyice dağıtmak. Eğer aracınızla gümenin yanına kadar gelmiş iseniz, ava başlamadan önce gümeye uzak bir yere park edin ve tekerlek izlerini yok edin. Sonuçta kaz avını kışın, soğuk ve ıslak bir ortamda yapma zorunluluğu olduğu için, gümenizin içini yanınızda getireceğiniz tahta parçaları ile kaplayın. Aksi takdirde bütün gün çamur kaplı daracık bir yerde beklemek pek keyifli olmayacaktır. Güme kazmak herkesin kolayca yapabileceği bir iş değildir. Bu nedenle av yapacağınız meraya birkaç gün önceden gidip o civarın köylülerine bu işi kolayca yaptırabilirsiniz. Zaten büyük bir ihtimalle onlar güme kazmaya alışıktır.

Kaz avında kıyafet çok önemlidir. Bütün gün hareketsiz kalacağınız için çok sağlam giyinmelisiniz. Özellikle el ve ayaklarınız çok üşüyecektir. Sadece lastik çizme sizi korumaz. Termal özellikli botları ve çorapları giymenizi tavsiye ederim. Ayrıca en dış kıyafetiniz çevre örtüye uygun kamuflaj veya aynı ton renklerde olmalıdır. Üzerinizde ve etrafınızda yansıma yapabilecek her türlü cam, krom veya parlak plastik malzemelerden kaçınmalısınız.

Kaz avında uzun mesafeli atışlar söz konusu olduğundan tüfeğinizin kalibresi 12, namlu boyu 71 veya 76 cm. olmalıdır. 12 kalibrede 71 ve 76 cm. namlu dışında özel olarak 81 cm. namlu yaptırabilirseniz, daha iyi sonuç alırsınız. 81 cm. üzerindeki namlunun yapılan testler sonucu önemi olmadığı ispatlanmıştır. Tüfeğinizin şokları tam şok ve yarım şok (ful şok/improved modified), kullanacağınız fişekler 34-40 gr. arası 3-4 numara olmalıdır. Eğer tüfeğiniz magnum fişek atmaya uygun ise 50 gr.�lık magnum fişekler kaz avında en iyi neticeyi verir.

Gümede kazı beklerken yine ördek avında olduğu gibi kesinlikle hareket etmeyin ve gözlerinizi dikerek avı seyretmeyin. Avın iyice yaklaşmasını bekledikten sonra aniden ayağa kalkarak atış ederseniz, avı şaşırtmış olursunuz ve böylece kazın sürati en aza inmiş. Kaz ağır cüssesine rağmen çok hızlı uçan bir kuştur. Kaz birkaç yüz metre üstümüzde uçarken, daha yakında örneğin 50-60 metre yüksekten uçan ördek size kazdan daha hızlı uçuyor gibi gelebilir.
 
 


 
 

ÇEVİREREK YAKLAŞMA AVI

Diğer bir av şekli ise arazide yemlenen kaz sürüsünü tespit edip, atış menziline kadar yaklaşıp ateş etmek şeklindedir. Burada önemli nokta rüzgârı karşınıza alarak yaklaşmak için alçak sürünmeyi kolaylaştıracak ve sizin geç farkedilmenizi sağlayacak arazi tarafını seçmenizdir. Duran kazlara atış etmek yerine henüz havalanırken atışa başlarsanız ve sürü içinde tek tek nişan alarak atış yaparsanız sonuç kesinlikle daha iyi olur. İsterse binlerce kaz olsun karambole atış yaptığınız takdirde hiçbir tane dahi vuramayabilirsiniz.
Yivli tüfekle kuş avlamanın yasak olduğunu kesinlikle aklınızdan çıkarmayın.

Çok kuru havalar haricinde kuş avına iki çekerli araçla gitmeyin. Aracınız arazi aracı dahi olmuş olsa mutlaka sağlam hatta çift çekme halatı, kürek, yedek benzin ve patinaj levhaları bulundurun. Ördek avı için belirtmiş olduğumuz teçhizat aynen kaz avı için de geçerlidir. Alkol ilk dakikalarda sizi ısıtsa da daha sonra daha çok üşümenize neden olacaktır. Çok soğuk havalarda uyuşup donmanıza dahi neden olabilir. Alkol yerine sıcak çay veya kahve sizi daha iyi ısıtır.

Güme avı için plastik veya karton mühre ve kaz düdüğü mutlaka gereklidir. Kaz düdüğünü bilen bir avcıdan kullanmasını öğrenmeniz gerekir, aksi halde kazları çağıracağınıza, uzaklaştırabilirsiniz. En etkilisi teyp olmakla beraber, teyp kullanmanın tüm avlarda tamamen yasak olduğunu unutmayın.

 

Av Günlüğü...
 
Kapatmaya Hayır....
 
 
Sizden Önce 8672 ziyaretçi (13548 klik) Kişi Burada Av Muhabbetindeydi !
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol